Avada Kedavra l Harry Potter RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sihir Bakanlığı Alımları

Aşağa gitmek 
+5
Cathrinë Vera Or'chid
Valerian Ivy Black
Damien Ignace Mayhew
Dionysius Rudolphus
Oqléntia Jackie Dax
9 posters
YazarMesaj
Oqléntia Jackie Dax
Yönetici | Sihir Bakanı
Yönetici | Sihir Bakanı
Oqléntia Jackie Dax


Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : O.o

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeÇarş. Eyl. 09, 2009 4:35 pm

Sihir Bakanlığı Kadrosu

# Sihir Bakanı ~ Oqléntia Jackie Dax
# Sihir Bakanı Asistanı ~ Dionysius Rudolphus
# Bakanlık Müsteşarı ~
# Gizem Dairesi Dairesi Başkanı ~
# Gizem Dairesi Çalışanları ~
# Büyüceşura Mahkemesi Başhâkimi ~ Valeria Roxanne Le'fébvre
# Büyüceşura Hâkimleri ~
# Büyüceşura Mahkemesi Çalışanları ~
# Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı ~ Cathrinë Vera Or'chid
# Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Çalışanları ~
# Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı ~
# Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi Çalışanları ~
# Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi ~
# Sihirin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Başkanı ~

# Sihirin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Çalışanları ~
# Büyü Kazalarını Düzeltme Dairesi Başkanı ~
# Büyü Kazaları Düzeltme Dairesi Çalışanları ~
# Yasal Yaptırım Dairesi Başkanı ~

# Yasal Yaptırım Dairesi Çalışanları ~
# Büyü Yasaları Uygulama Başkanı ~

# Büyü Yasaları Uygulama Dairesi Çalışanları ~
# Quidditch Ligi Karagahı Başkanı ~

# Baş Seherbaz ~ Valerian Ivy Black
# Seherbaz ~ Damien Ignace Mayhew
# Sihirli Afetler Dairesi Başkanlığı ~
# Sihirli Afetler Dairesi Çalışanları ~


Yukarıdaki boş mevkilerden istediğinizi formda belirterek başvuru yapınız.


Kod:
AD SOYAD:
İSTEDİĞİ BÖLÜM:
ÖRNEK RP:


En son Oqléntia Jackie Dax tarafından Cuma Eyl. 11, 2009 7:00 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dionysius Rudolphus
Sihir Bakanı Asistanı
Sihir Bakanı Asistanı
Dionysius Rudolphus


Mesaj Sayısı : 16
Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : -

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 8:31 am

AD SOYAD: Dionysius Rudolphus
İSTEDİĞİ BÖLÜM: Sihir Bakanı Asistanı
ÖRNEK RP:

Kabarık kıyafeti gözleriyle uyum sağlarken, hazırlanmak için oldukça temkinliydi, şayet annesi hazırlandığını görürse; onu kenara, sorguya çekecekti. Bunun sonucunda olacakları ne görmek, ne de söylemek istiyordu. Bu gün için, günler öncesinden plan kurmuştu. Ne söyleyeceğini adeta ezberlemiş, nasıl davranılması gerektiğini gözden; defalarca geçirmişti. Tek istediğin, şansının yaver gitmesiydi; aksi taktirde son anda canlanan bu umudunu, basit rüzgarlar söndürebilirdi. Elbisesinin eteklerini elinde tutmuş; parmak uçlarında yürüyordu; az önce hole düşürdüğü eşarbını pencereden gelen rüzgar alıp, savursa da, hemen buralardan kaçmalıydı. Sokağa çıktığında, muggle yapımı ulaşım araçlarından birinde buldu kendini, yaklaşıyordu buluşacakları yere, hayır. Gelmişti bile. Araçtan inip, parasını -muggle parası- ödedikten sonra, parkın girişine şöyle bir bakındı, sarmaş dolşa çiftlerden başka, kimse ortada gözükmüyordu. Zaten adamın dış görünüşünü tam olarak bilmiyordu, gazetedeki fotoğrafı kesmiş, yanına getirmekte akıl etmişti. Çantasından çıkardığında, siyah-beyaz resimdeki adama kimsenin benzemediğini fark etti. Yine sabırsızlık etmiş, erken gelmişti. Adamın ise, ne zaman geleceği muammaydı.

Aslında tek istediği bir an önce babasına ulaşmaktı, hayatında bir kere bile görmediği babasına. En azından, on bir seneden beri bu amacın peşindeydi. Babasızlığın getirdiği duyguları kimse, onun gibi tadamazdı. Acı bir şaraba benzerdi, içtikte boğazınızı kavuran türden, aslında ondan kurtulamazsınız; ama tatmadan da duramazsınız. Eninde sonunda, herkesin merakını yenip içeceği bir şarap gibi. Çantasından çıkardığı gazete müsfettesini eline aldı ve kaşlarını çatarak inceleni, birileri bu adama benzemeliydi elbet. Gözleri, çevresini dikkatlice incelerken, kalp atışlarının hızlandığı hissetti. Genelde, beklediği şey olmadan önce bu hissi tadardı. Yoksa geliyor muydu?

Kendini, ayakta durmaktan kurtararak herkesin elbet oturacağı eski banklarda kendini buldu, az sonra karşılaşacağı bayı beklemeden önce -en azından o gelmeden önce- yaz tatili boyunca görmediği Londra'ya, bakıyordu. Gökyüzü, kesinlikle yabancıl maddelerde çok uzaktaydı. Havası, leylak kokuyordu adeta, her zaman mahoş bir tad bulurdunuz orada. ...ve insanları... Genelde kendi halinde bulunan bu minyon tipli kişilerin zihni, Audreanna'nın düşündüklerinden çok daha farklı çalışırdı. Neden mi? Çünkü Audreanna daha çocuktu ve ne düşüneceğini bir ergen gibi düşünemezdi değil mi? O daha çok gözlüğüyle bakardı dünyaya, bir gün birisi tarafından kırılacak pespembe gözlüklerle. Aslında, asıl onun bu gözlüğü çekip atması gerekti bu dünyadan; çok göreceli bir kavram. Düşüncelerinden, ancak gayet anlamlı olan, düşüncelerinden sıyrılması, ufak bir rüzgara bağlıydı sanki. İlerdeki karanlık çalılıklardan kıza doğru gelen rüzgar, saçlarını önüne getirmiş ve onu rahatsız etmişti, en iyisi rüzgarla pek muhattap olmamaktı ve ona ters bir yönde yüz çevirmekti. Yüzünü adeta okşayan rüzgar şiddetlenirken, sağ tarafından geçen bir ürperti hissetti, hayır. Bunu beyni düşünmüştü. Sağa bakmalıydı, kesinlikle bakmalıydı. Ama, genelde böyle bir dürtü tüm bedenini sardığında kötü olaylarla karşılaşırdı, ah, normal bir parkta ne olabilirdi ki? Cinayet mi? Kafasını yavaş uavaş çevirirken, kalbinin hızı da artıyordu. Birini davet ettiği şuana kadar aklından çıkmamıştı, beyni tekrar yinelendiğinde resmen heyecanlanmıştı; beklenen kişi gelmişti.

Audreanna'dan, gayet uzun olan bu bay;ın görünüşü; babasının da böyle olabileceği ihtimalini vermişti. Saçları alnını tamamen kapatıyor, yüzündeki muhtemel duyguyu kapatıyordu. Yüzü pek uzun sayılmazdı ve hoş bir görünüme sahipti. Audreanna, ani bir hareketle elindeki terden nemlenmiş müsfetteye baktı; iki varlık da biribirine benziyorlardı, ancak gazetedeki daha mutlu gözüküyordu. Selam verse miydi, bilmiyordu. Sonuçta beklediği kişinin o olduğunu tam olarak bilmiş değildi. “-Bayım, siz Matteo D'Aloise mısınız?” Çok kabaca bir soruş şekliydi. Bedeni sözlerine uyum sağlamak için ağaya kalkmıştı, yüzünde alışılmışın dışında bir ifade vardı, endişe. Karşısındakinin, aradığı kişi olmasını istediğine -aslında- pek emin değildi, tedirgin olması bunu destekliyordu. Ancak, saçma düşüncelerinin o da farkındaydı.

Heyecan tüm bedenini sıkıca tutmuş, asla bırakmıyacak gibiydi. Hani, insanı olur olmadık yerde bir sıcaklık basar; fenalaşacağınızı hissedersiniz de, gözleriniz kararır ya. Hani, hiç olmadık yerde... İşte, belki de bedeni bunu tadıyordu, aslında doğanın insanlara uyum sağladığı gibi bedeni -hatta- kalbi bile gayet normal ritmindeydi. Bazı davranışlar, zihindendir. İşte bunu fark ettiğinizde, delirmenin eşiğindesinizdir. Bunu düşünmemek güç değildi. Çünkü, Audreanna zaten bir deliydi. Tavan arasına çıkıp, çıplak mankeni babası gibi görmesi bunu göstermez miydi? Daha, iki-üç yıl önce yapay mankene kahve içirmeye kalkmamış mıydı, yani bu delilik olmuyor muydu? Şimdi mi, şimdi gerçekten delirmiş olduğu anladı. Mantıklı konuşmaları, akla zarar bilgi birikimi bunu göstermese bile, vücudunu içten içe yiyen bir virüsmüşçesine her geçen gün beyninin bir bölümü bu hastalığa yakalanıyordu, tedavisi olmayan bu hastalığa.

Nefes alıp verirken, çıkardığı -kulakla duyulmayacak sesler- adeta ona batıyordu. Az ötede, çocuklara ayrılmış bölümde gülüşen çocukların sesini bile duyamıyordu, sanki dünyada tek ses çıkaran oymuş gibiydi. Çok garip düşünceler hakimdi bedeninde, ipleri neredeydi?

Adam, Audreanna'nın yüzünün her milimetresini inceliyor, gördükleri karşısında düşünyordu sanki. Ne incelemeyi, ne de incelenmeyi sevmezdi ama bunun için de insanları yargılayamazdı, aslında karşısındaki yargılamak kötü sonuçlar doğuracağı için böyle düşünüyor olmalıydı. Vücudunun her yeri, ona fazlalık verirken, adamdan gelecek sözcükleri istiyordu kulakları, uğuldamaya başlamışlardı. “-Sen de Sacrél olmalısın. Oturalım?” Evet, kesinlikle içinden bir yerinden, kelebekler uçuşa geçmişlerdi. Adamın sıcak gülümsemesi, gözlerine alışık gelmese de kızın dudakları hafiften kıpırdadı, şaşkınlığın kurbanı olmuştu. Aslında, içinde bulunduğu duum pek de şaşkınlık sayılmazdı, beklenen bir durumdu. Zihni bunlarla meşgulken adam kibar bil el hareketiyle, başka bir boş bankı gösterdi. Kibarlık olsun diye belki, ilk önce küçük bayanın oturmasına izin vermemişti, adeta *başlayalım ve bitsin, acele et* gibi bir düşünceyi yansıtıyordu. Kızın yapısında bu vardı, en küçük hareketi bile kendince yorumlar, sorun doğururdu. Ama bunu fark etmemiş gibi yapmak en iyisi olacaktı. Adımlarını normal bir hızda banka yöneltirken, şimdi aralarında çok yakın bir mesafe yoktu, en azından dışarıdan görenler onları iki yabancı olarak tanımlayabilirlerdi. Karşılarındaki nehir, rüzgarın neden çıktığını onlara anlatıyordu. Suyun olduğu yerde, rüzgar can bulurdu çünkü. “-Ee, sizi meşgul ettiğim üzgünüm, açıkçası geldiğinize şaşırdım; teşekkür ederim.” Gözleri, cam gibiydi ve nehrin hafif dalgalanmasını izliyor gibiydi. En normalinden bir çocuk bile, kızın aklının nehirde olmadığını görebilirdi, adamın yüzündeki ifadeleri görmekten korkuyordu aslında. O, baştan savma bakışları istemiyordu. Paronaya yaptığını, en azından zihninde bu düşüncelerin oluştuğunu herkes gibi kendi de biliyordu, ama... Zihni hep amalarla doluydu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Oqléntia Jackie Dax
Yönetici | Sihir Bakanı
Yönetici | Sihir Bakanı
Oqléntia Jackie Dax


Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : O.o

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 8:39 am

Rütbeniz verildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Damien Ignace Mayhew
Seherbaz
Seherbaz
Damien Ignace Mayhew


Mesaj Sayısı : 18
Yaş : 30
Mücadele Tarafı : Aydınlık
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : Aranıyor

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 1:54 pm

AD SOYAD: Damien Ignace Mayhew
İSTEDİĞİ BÖLÜM: Seherbaz
ÖRNEK RP:
Spoiler:


En son Damien Ignace Mayhew tarafından Perş. Eyl. 10, 2009 2:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valerian Ivy Black
Baş Seherbaz
Baş Seherbaz
Valerian Ivy Black


Mesaj Sayısı : 23
Mücadele Tarafı : ~Tarafsız~
Kan Durumu : ~Safkan~
RP Partneri : ~5 Milyar Yıl Sonrasına Kadar Düşünmüyorum:D ~

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 1:58 pm

AD SOYAD:Valerian Ivy Black
İSTEDİĞİ BÖLÜM:Baş Seherbaz
ÖRNEK RP:

Binaya girdiği anda dışarıdaki çiseleyen yağmuru bütün matemiyle dışarıda bırakmış ve kendini içeri atmıştı Valerié.Hava değişiminden dolayı birden kendini boşlukta hissetti.Sabah olmasına rağmen içerisi oldukça loş gözüküyordu.Sabahın yorgunluğundan herkes uyuklamak için vakit kolluyordu.Kimisi elinde sırf görüntü olsun diye arşivden aldığı birkaç dosya tomarını elinde tutuyor ve oldukça dalgın bakışlarla önüne gelen ilk kağıtta göz gezdiriyordu.Binanın sıcak oluşundan dolayı hemen içi ısınmıştı.Bu yüzden Val ıslanan mantosunu yavaşça çıkardı ve onu kolunun altına alarak merdivenlerden çıkmaya başladı.Katları aştıkça etraf daha hareketlenmeye başladı.Kimi insanlar arşiv dosyalarını elinden bırakmış ve bu günün gündemine göz atmaya başlamıştı.Bazen bir-iki kişi çalıştığı proje üzerinde bazen de bir problemi çözme üzerinde tartışıyordu.Bu bilindik bir sabahtı Sihir Bakanlığında...
Odasına çıktığında içeride gün ışığından bir eser bile yoktu.Kadife perdeler açık olduğunda bile odayı boğmaya yetiyordu.Bu odada dekorasyon yapma fikri hala Val’in aklındaydı.Öncelikle koyu renkli ahşap masadan kurtulmalıydı.Belki de sonra kütüphane kısmına bakmalıydı.Neden ahşapları bu kadar kara seçmişti ki!Perdeleri de tül yapmak en mantıklısı olurdu.Belki de daha açık renk bir kadife…Ve sonra da halılar.Halıları gerçekten çok demode duruyordu.Zaten Val kendi evinde bile halı bulundurmazdı.halı ona garip bir şekilde alerji yapıyordu.Bu yüzden en iyisi hiç halı koymamaktı odasına.Bunları düşünürken masasına oturdu ve önündeki kağıt tomarına şaşkın gözlerle bakmaya başladı.Çünkü dün bunların hiçbirisi burada değildi.Yine sabah Val’e iş yığmayı başarmıştı çalışanlar.Kağıt tomarından bir kağıt aldı ve incelemeye başladı.Diğer kağıtlara da bir süre göz gezdirdi ve çekmeceden bir dosya aldı.Dosya tamamiyle boştu fakat oldukça büyüktü.Kağıtları teker teker zaman sırasına uygun olarak yerleştiriyordu.Aslında zamanının çoğu bu tarz boş ilerler gidiyordu.Bazen de önemli belgeler geldiği için Val bu belgelerin tamamını okumak zorundaydı.Aslında okumayı çok severdi ama bu belgelerde herhangi bir roman konusu ve ya senaryo göremiyordu.Yanlış kurgulanmış birkaç boş paragraf.Her yönetmenin çöp kutusunda bolca bulunan cinsten…
Val öğleye yakın bütün işlerini bitirmişti.Kitaplığından güzel bir kitap aldı ve tekrar yerine geçerek okumaya başladı.Okuduğu kitabın o belgelerden daha zevkli olduğu kesindi.İlk cümlesini okuyan bir büyücü zaten aralarındaki farkı hemencecik anlayabilirdi.çünkü kağıtların bir çoğu fazlasıyla yağcı terimlerle başlardı.Uluslar Arası İşbirliği Dairesinde genellikle başkanın görevi bir şeyleri onaylamak olmuştu bu aralar.Bu durumdan oldukça rahatsız olmaya başlamıştı Val.Çünkü kendine tam bir başkan değilmiş te sürekli imza atmakla görevli basit bir çalışan olarak görüyordu.Sadece kalemiyle ünlü bir çalışan.Bu aralar etrafta hiç onaylanacak derecede kaliteli belge olmadığından dolayı da işini yerine getirmiyor gibi görünen bir çalışandı sanki insanların gözünde.Bunları düşünürken kitabını kitaplığa geri bıraktı.Yanına zorluklarla doldurduğu dosyayı alarak odadan çıktı.Büyücüler hala çalışıyor ve Val’in önüne dosyalanmak için getirilecek saçma belgeler yapmak için uğraşıyorlardı.Val kızgın bakışlarla ortamı süzdü ve masaların birinden aldığı ”Onaylanmamıştır”
damgasını bastı ve yine aynı masaya bırakarak hızlıca odasına döndü.Kapı fazla ses çıkarmamasına rağmen herkes garip bir telaş içine düşmüştü.Masasına oturmadan direk paltosunu aldı ve saati önemsemeyerek odasından çıktı.Büyük bir hızla taş merdivenlerden aşağıya indi.Yağmur çiselemeyi bırakmamış olsa da hava ılıklaşmıştı.Derin bir nefes alarak dışarı çıktı ve malikaneye doğru cisimlendi.
Malikanesine geldiğinde ise her yer oldukça harap bir haldeydi.Birden başı dönüyormuş gibi oldu ama şu an ayakta durması gerektiğini çok iyi biliyordu.Sonuçta ne olduğunu çözmeliydi.İşten erken ayrıldığına şükretti.Çünkü içeriden gelen sesler birinin hâlâ burada olduğunu gösteriyordu.Paltosunu sağlamlığını koruyan bej koltuğun üstüne bıraktı ve seslerin geldiği ofisine doğru yöneldi.İçeriden tıkırtıların yanında daha birçok ses geliyordu.En başta kağıt sesleri.Gelen kişinin casus tarzında bir kişi olduğunu anlamak için kâhin olması gerekmiyordu.Bu yüzden asasını sıkıca kavradı.Karşısında her kim olursa olsun zarar vermek istemiyordu.Ama bu kendisinin ve ya kimliğinin zarar görmesi anlamındaysa karşısındakine karşı asasını kullanmak zorundaydı.Eğer ailesinin ölümyiyen olduğu bile anlaşılırsa bu kariyerinde büyük düşüşlere yol açardı.Sessizce olmaya çalışarak kapıdan içeriye göz gezdirdi.Çalışma odası diğer odalara göre daha harap durumdaydı.Çünkü bütün belgelerini her kes gibi çalışma odasında saklardı.Bunları düşünürken adama göz gezdirme fırsatını da yakaladı.Evet bu kesinlikle bir erkekti.Siyah saçları ensesine inmeden son bulan arkadan göründüğü kadarıyla açık tenli uzun bir adam...
Hiç korkmuyordu dışarıdan bakıldığında.Çünkü biliyordu ki içerideki kişi her kimse ona fazla zarar vermeden bu işi çözecekti ve sonra rahatça yukarıya , odasına çıkıp derin bir uyku çekecekti.Uyandığında ise ilk işi böyle kişilere dair bir çözüm keşfetmek olacaktı.Mugglle'lar gibi kamera koymak bile işe yarayabilirdi.Zaten bütün bu şeyler saf numarası yapan Mugglle halkından kaynaklanıyordu.Mutlu evliliğini onlar bozmuşlardı.Ailesiyle beraber bütün sihir dünyasını da onlar birbirine düşürmüşlerdi.Onlar ve onların çaresizlikleri.Hepsini bir anda yok etmek istiyordu ama bu gerçekten zordu.Ailesi de uzun yıllar boyunca bunu istemişti ama hiçbirisi bunu başaramamıştı.Yine de kendisine olan güvenini asla yitirmiyordu.Bunları düşünürken adamın eline herhangi bir koz verebilmiş olacağı düşüncesiyle irkildi.Büyü dünyasından kimseye zarar vermek istemese de bunu yapmanın zorunluluğunu taşıyabilecek gücü kendisinde görüyordu.Kavradığı asasını sakladığı yerden çıkararak adamın üstüne doğru tuttu ve bütün bunlar gerçekleşirken asa hamlerinin peşine sözleri söyledi.Adam karşıdaki duvara çarparak bayılmıştı.Fazla zarar görmediğini söylemek büyük bir yalan olurdu ama böyle kalleş bir davranışta bulunup ölmediği için dua etmeliydi.Adamın elinde kalan birkaç belgeye göz attığında tam zamanında gerçekleştirdiğini gördü.Çünkü bir kaç mektup ve normal kimliğinin ölüm belgesi adamın elindeki belge tomarının içindeydi.Derin bir nefes aldı ve adam uyanmadan hafızasını sildi.Sonra onu kendi evinden oldukça uzak bir bölgeye yarı baygın bırakarak evine geri döndü.Mazarayı her görüşünde başı bir nebze daha fazla ağrıyordu.Bu yüzden koridorlar dahil her yeri temizledi.Kırılmış bir kaç çerçeve ve dosyalaması saatlerini alan bir kaç dosya dışında pek bir iş yoktu ama zaten bu işlerin uğraştırıcılığı beynini yiyip bitirmişti.Bütün bu günü geride bırakarak yukarıdaki yatak odasına çıktı.Allahtan adam buraya girmeyi henüz akıl edememişti.Zaten girsede eli boş kalırdı.Bunları düşünerek banyoda soğuk suyla yüzünü yıkadı.Suyun soğukluğu gerçekten çok iyi gelmişti.Üstünü değiştirerek kendini yatağına attı.Günün yorgunluğu içinde uyuklamaya başladı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cathrinë Vera Or'chid
Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
Cathrinë Vera Or'chid


Mesaj Sayısı : 5
Yaş : 28
Mücadele Tarafı : Karanlık
Kan Durumu : Safkan

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 2:05 pm

AD SOYAD: Cathrinë Vera Or'chid
İSTEDİĞİ BÖLÜM: Sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
ÖRNEK RP: *Başka yerde yaptığım rp'dir.Rp daha bitmediği içn anca yarısı var Sihir Bakanlığı Alımları Icon_biggrin
Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Oqléntia Jackie Dax
Yönetici | Sihir Bakanı
Yönetici | Sihir Bakanı
Oqléntia Jackie Dax


Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : O.o

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 3:01 pm

Kabul edildi. Rütbeler veriliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Valeria Roxanne Le'fébvre
Büyüceşura Mahkemesi Başhâkimi
Büyüceşura Mahkemesi Başhâkimi



Mesaj Sayısı : 2
Kan Durumu : Safkan

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 4:43 pm

AD SOYAD: Valeria Roxanne Le'fébvre
İSTEDİĞİ BÖLÜM: Büyüceşura Mahkemesi Başhâkimi
ÖRNEK RP:

Diğer Karakterimle aynı rp'yi koyuyorum.

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Oqléntia Jackie Dax
Yönetici | Sihir Bakanı
Yönetici | Sihir Bakanı
Oqléntia Jackie Dax


Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : O.o

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 5:45 pm

Kabul edildi. Rütbeniz veriliyor...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Imogen Strouvelle
Bakanlık Müsteşarı
Bakanlık Müsteşarı
Imogen Strouvelle


Mesaj Sayısı : 3
Kan Durumu : Safkan.

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 12:14 pm

AD SOYAD: Imogen Strouvelle.
İSTEDİĞİ BÖLÜM: Bakanlık Müsteşarlığı.
ÖRNEK RP:


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Oqléntia Jackie Dax
Yönetici | Sihir Bakanı
Yönetici | Sihir Bakanı
Oqléntia Jackie Dax


Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : O.o

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 12:57 pm

Rütbeniz veriliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tobin Black




Mesaj Sayısı : 2
Kan Durumu : Melez

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePaz Eyl. 13, 2009 6:37 pm

AD SOYAD:Tobin Black
İSTEDİĞİ BÖLÜM:Quidditch Ligi Karagahı Başkanı
ÖRNEK RP:
Sabah saatleriydi. Güneş, ısrarlı bir şekilde Tobin'nın gözlerine kadar giriyordu. "Hep böyle olur zaten..." diye
düşündü sıkılarak. Buna hiç alışık değildi, ama bu mekanı
kiraladığından beri iklim, özellikle kendisine ters gelmeye çalışıyor
gibiydi. Dağılmış saçlarını düzelterek merdiven basamaklarından yavaşça
indi. Bu sırada bir genç kendisine çarpmıştı. Önce "Biraz daha dikkatli
olsanız..." demek geçmişti içinden, fakat havasında olmasa da kibar
olmak kendi elindeydi. Bu yüzden çocuğu kibarca yerden kaldırarak
"Dalgın bir anınıza denk geldi, sanırım." dedi tatlı bir sesle.
Çocuk,
kendisine acı acı bakıyordu. Birşeyler söylemeye çalışır gibi bir hali
vardı. Sonunda, "Hogwarts'tan atılmıştım, bu yüzden üzgündüm. Kimseyi
görecek halim yoktu." sözcükleri çıktı ağzından. Tobin, istemeyerek de
olsa şaşırmıştı. Gülümsedi ve "Neden?" diye sordu sadece. Çocuk sıkkın
görünüyordu. Gözlerini bir sağa, bir sola yuvarlıyor; yüzü gittikçe
daha çok kızarıyordu. Tobin"Utanmak doğaldır." diye cesaretlendirdi
çocuğu.
Fakat çocuk hala sıkıntılı ve utanmış görüntüsünden
kurtulamamıştı. Tobin, en iyisinin sessizliği korumak olduğuna karar
vermişti. Çocuk, başını yere çevirerek "Orada çok kötüydüm, anlarsınız
ya... Parasal durumum hiç de özenilecek gibi değildi. Önce kabullendim,
sonra alay etmeye başladılar. Sonunda dayanamadım, zengin bir çocuğun
cüppelerini... Off, bunları size niye anlatıyorum ki?"
Off, bunları size niye anlatıyorum ki?"
Herhalde
anlamayacağını düşünüyordu. Fakat başkalarına delilik gibi gelebilecek
bu durum, 'Tobinya nedense normal gelmişti. Hoşgörü sınırları bazı
şeyleri asla içine alamayacak olsa da oldukça genişti. Başkası olsa
çocuğa Hogwarts'ta hırsızlığa tahammül edilmeyeceğini söyleyebilirdi.
Ama çocuk bunu zaten deneyerek anlamıştı, tekrar bunu hatırlatmaya ne
gerek vardı ki? Bu sırada aklına parlak bir fikir gelmişti:
"Durmstrang'a
gitmek ister misin?" dedi çocuğa. Tuhaf bakışları üzerine çektiğinin
farkındaydı, çocuk alay edip etmediğini merak ediyordu herhalde. Bir
anlık sessizlikten sonra "Tabii ki isterim, ama..." diye bir cümle
çıktı ağzından. Tobin, halden anlar bir biçimde gülümseyip "Ciddi
olduğuma emin olabilirsin. Öyleyse, tüm eşyalarını toplamanı
isteyeceğim senden." Çocuk, hızlıca koştu, sonra orta boy bir poşet
içinde eski giysilerini getirdi. "Öyleyse gidebiliriz." dedi Tobin .
Adını bile bilmediği bir çocuğa böyle bir iyiliği yaptığına
inanamıyordu; ama bazı sürprizler, yapanı da şaşırtmaz mıydı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Oqléntia Jackie Dax
Yönetici | Sihir Bakanı
Yönetici | Sihir Bakanı
Oqléntia Jackie Dax


Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Tarafsız
Kan Durumu : Safkan
RP Partneri : O.o

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePaz Eyl. 13, 2009 7:45 pm

Rol oyununuz yetersizdir. Lütfen farklı bir rol oyunuyla başvurunuz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Johnny Séa Elvadôr

Johnny Séa Elvadôr


Mesaj Sayısı : 5
Kan Durumu : Melez

Sihir Bakanlığı Alımları Empty
MesajKonu: Geri: Sihir Bakanlığı Alımları   Sihir Bakanlığı Alımları Icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 10:36 am

Büyüleyici siyah bir kuş pencerenin önünden huşuyla geçiyordu. Onun havada süzülüşünü izlemek insanın üzerine inanılmaz bir mutluluk salıyordu. Uçmak... Özgür olmak... Elvador bu duyguyu hissetmeyeli epey olmuştu. İçindeki isyankar ruh çığlıklarla hemen Quidditch sahasına gitmesini istiyordu. Bu mutluluğu teninde tekrar hissetmek bedenini kapladığını görmek istiyordu. Mutsuzlukla dışarıdaki havaya baktı. Sabahın tüm güzellikleri ve Ekim' in tüm kasvetini toplamış Elvador' u  isyana davet ediyordu. Bugün Ekim'in son günüydü ve belkide bir kaç ay içinde görebilecekleri son güneşli gündü. Gözlerinde elle tutulabilir bir mutsuzluk vardı. Kendini hapsedilmiş gibi hissediyordu. Özgürlüğü kısıtlanmıştı. Tek görüş günleri ise Çarşamba'larıydı. Onun da gelmesine daha 4 gün vardı. Henüz Quidditch maçları da başlamamıştı. Ruhu sıkılıyordu. Kalbide ona eşlik eder gibi az atmaya başlamıştı. Damarlarında kanının akmasını sağlamanın tek çaresi vardı. Vücuduna hava desteği vermek. Pencerenin yanındaki koltuğu ayaklarıyla iterek doğruldu. Vücudunda somut bir istek dolaşıyordu. Yaşamasının tek çaresinin ne olduğunu bilen ölüme mahkum bir tutuklu gibiydi. Yatakhaneye ilerleyerek yatağının yanında komodinin kenarına koyduğu süpürgesini aldı. Süpürgesinin pürüzsüz sapını elinde dolaştırırken ateşin vücudunda kalbine doğru ilerlediğini hissedebiliyordu. Gözlerinde kimsenin anlam veremeyeceği bir ışık parıldıyordu. Bunu sadece bir Quidditch Oyuncusu anlayabilirdi. Süpürgesinin ucuna altın harflerle işlenmiş yazıya baktı;"Ateşoku". Yüzündeki gurur ve kibir karışımı duyguyla yatakhanenin soluk kahverengi kapısını açarak ortak salona ilerledi. Ateşokunu aldığı günü hatırlıyordu. Öyle mutluydu ki. Daha önce hiç şeker yememiş bir çocuk gibi ilk kez süpürgeye bindiğini hissetmişti. Daha önce hiç bu kadar muhteşem bir hediyesi olmamıştı. Şimdilerde pek rövanşta bir süpürge olmasa da o günlerde alabilmek için dükkanın önünde kuyruk olurdu. Ateşoku gibi bir kaç süpürge daha çıkmıştı. Ama Ateşokları popülerliklerini hep korumuştu. Hala en çok kullanılan süpürgeler arasındaydı. Elvador onu ellerinde kırılacak bir eşya gibi taşıyarak portre deliğinden tırmandı. Giriş Salonundaki araziye açılan büyük ve ihtişamlı kapıya doğru ilerledi. Heyecanlı bir kalabalık onu içine çekmeye hazır gibiydi. Ama o onlara aldırmadan arazinin muhteşem havasıyla ciğerlerini doldurdu. Herkes bu akşam ki balo için heyecanlıydı. Durmadan kostümleri ve saçları hakkında konuşuyorlardı. Elvador onları duymamaya çalışıyordu. Çünkü kendisi de onlar gibi baloya hazırlanmalıydı ve bu süreç onun havada kalacağı zamanı daraltıyordu. Diğerleri gibi heyecanlı değildi. Ama etrafa yayılan söylentilere göre şimdiye kadar ki en muazzam balo olacaktı. Bu Cadılar Bayramı Büyük Salon' da kutlanmak yerine Balo Salonunda kutlanılacaktı. Elvador bunu duyduğunda söylentilerin gerçek olabileceği kanısına varmıştı. Balo Salonu, içinde her türlü gösteriyi sağlayabilecek kadar büyüktü ve çeşitli sihirlerle donatılmıştı. Elvador en son Balo salonuna girdiğinde ne için orada bulunduğunu hatırladı; Savaşta ölen kahramanlar için yas töreni. Balo ağlıyor gibi görünüyordu. Slytherin'lerin bile üzüldüğü görülebiliyordu. Ki bu odanın sihrinin bir parçası gibi görünüyordu. Oda kendini içindeki kutlama ve anma gibi törenler için hazırlıyordu...

Gecenin nemiyle ıslanmış çimleri ezerek Bekçi kulübesinin arkasındaki patikadan Quidditch sahasına ilerliyordu. Yasak Orman çekiciliğini ve gizemlerini kullanarak insanları içine çekmeye çalışıyordu. Öğrenciler arazinin ıslaklığına aldırmayarak çimlere yayılmıştı. Elvador' da onlar gibi bu ortamın etkisindeydi. Öğleden sonraki dersler iptal edilmişti. Ki bu da bu Cadılar Bayramı' nın Hogwarts' ın tarihine geçeceğinin bir kanıtıydı. Ayaklarının altında ezilen çimlerin seslerinin dışında sessizlikle Quidditch Sahasına ilerledi. Artık adımlarını çamurlaşmaya başlamış toprakta atıyordu. Vücudunu kaplayan bir sıcaklık ellerine doğru ilerledi ve Ateşokunu istemsizce kaldırmasını sağladı. Elvador Ateşokuna atladığında tüm hapsedilmişliğinin üzerinden gittiğini hissetti. Neşeyle çığlık attı. Hava onu sevinçle kucaklamıştı. Gökyüzüne doğru hızla uçtu. Ateş oku hızlandıkça o sesini daha da yükseltiyordu. Gülümseyerek Tutucu çemberlerinin içinden geçti. Kahkahalarıyla sarsılan Quidditch sahası onu bırakmaya niyetli değildi. O da onu... Elinde olmadan gülümseyip çığlıklar atarak Ateş okunun havayı yararken çıkardığı sesleri kuvvetlendiriyordu. O kendini kaybetmişken saatinin tik taklarını duyamıyordu. Zaman gittikçe ilerliyordu. Bir saat sonra Cadılar Bayramı Balosunun başlayacağının farkında bile değildi. Nefes almak ve vücudunu dinlendirmek için havada birkaç saniyeliğine durakladı. Beyninde biraz önce ona buraya gelmesini söyleyen şimdi ise kızgınlığa bürünmüş bir ses saate bakmasını söylüyordu. İstemsizce sol elini kaldırıp kıyafetinin kapattığı saati gün ışığına çıkardı .Gözleri dehşetle açıldıktan bir saniye sonra yere dalışa geçti. Toprağı ezerken gittikçe hızlanıyordu .Artık koşmaya başlamıştı ki arazinin bittiği noktaya, Hogwarts kapısına vardı. Arazinin havasını son bir kez ciğerlerine çekerek Hogwarts’ın heyecan kokan havasına daldı. İnsanlar telaş içinde koridorlarda koşturuyordu. Bir çoğu kıyafetlerini giymişti bile.Elvador onların yanından geçerken büyük bir tezat oluşturuyordu. Diğerleri kostümlerini üzerine geçirmişken o terli eşofmanlarıylaydı. Koridor boyunca koşup ortak salonuna vardı. Ev cinlerinin telaşlı sesleri duyulabiliyordu. Portre deliğini hızla açarak içeriye daldı. Arkadaşlarından bazıları ona şaşkınlıkla seslenirken o elini aceleyle sallayarak yatakhaneye koştu. Dün gece hazırladığı kıyafeti gardıropta asılı duruyordu. Ama önce sıcak bir duşa girmeliydi. Buna zamanı yoktu. Bildiği tüm sihirleri zihninde gözden geçiriyordu. En sonunda sık kullanılan bir sihir aklına geldi. Asasını vücudunun etrafında gezindirerek; ”Aklapakla” diye mırıldandı. Vücudundaki kirler vantuzla emilirmiş gibi asasının içine ilerlerken o temizlendiğini hissediyordu. Şimdi temizlenmiş olan vücuduna en sevdiği parfümünü sıkarak elbisesini geçirdi. Saçları kendisinden geçmiş gibi görünüyordu. Saçlarını kırmızıya dönüştürmesi için aldığı iksiri elinde hazır tuttu ve bir damlalık yardımıyla saçlarına ve kaşlarına damlattı -Merlin ona yardım etmiş gibi görünüyordu. Çünkü damlalık şişenin kendisiyle verilmişti- . Şimdi yatakhanenin ışığında kırmızılıkla parıldayan saçlarına tatmin olmuş bir şekilde gülümsüyordu. Asasını saçlarına doğrultarak birkaç defa kullandığı bir büyüyle düzleşmelerini sağladı. Saçlarını çıplak omuzlarını örtmek istercesine salınık bırakmıştı. Ayaklarına altın ipliklerden yapılmaymış gibi duran sade ve az topuklu ayakkabılarını geçirdi. Artık hazır gibi görünüyordu.Ve bir ay perisine yakışır güzellikteydi. Sade ve güzel... Zaten bu kostümü giymesinin amacı da buydu; Bir peri olmak...

Adımlarını kendinden emin bir şekilde ortak salona çevirdi. O içeriye girdiğinde bir çok bakışı üzerinde hissedebiliyordu. Bir kaç kişi takılırcasına ıslık çalarken o gülümsemekten kendini alamadı. Utangaç bir gülümseme suratını kaplarken çekingen bir şekilde portre deliğinden tırmandı. Bu kıyafetle çok zor oluyordu. Aslında kesimi kolay hareket edebilmeyi sağlıyordu. Ama Elvador böyle bir kıyafeti ilk kez giyiyordu. Kendini şimdiye kadar hiç olmadığı gibi hissediyordu; Güzel ve çekici. Koridorlardan geçerken bakışlar üzerine çevriliyordu. Suratının kırmızıya dönüştüğünü hissedebiliyordu. İçinden Keşke bu olmasa diye diliyordu. Ama bu gecenin böyle geçeceği belliydi. Ona yüzyıllarmış gibi gelen birkaç dakika sonra Balo Salonunun kapısı gözüktü. Salonun ışıklandırması koridora yansımıştı. Daha salona girmeden içini bir heyecan bürüdü. Salon bitene kadar görevlilerden başka kimse görememişti. Bir çok kişi içeri akın ediyordu. Elvadorkapıdan içeriyi adımladığında nutkunun tutulduğunu fark etti. Hogwarts’ ta daha kaç tane sürpriz yaşayacaktı. Hayatı boyunca hiç böyle bir görkem görmemişti. Zorlukla yutkunarak etrafına bakınıyordu. Keşke 10 tane gözüm olsaydı diye düşündü. Çünkü etrafı bir an önce gözlemleyebilmeyi istiyordu. Oda siyah ve kırmızının aşkıyla döşenmişti. Salonun ışıklandırması on metre yukarıda süzülen oyulmuş devasa balkabaklarının içinden gelen ışıkla yapılıyordu. Masalar oyulmuş devasa balkabakları şeklinde dizayn edilmişti. İnsanlar içine girip oturabiliyorlardı. Siyah perdeler pencerelerin etrafından dolanıyor ve odayı bir çadıra dönüştürüyordu. Dans pisti salonun büyük bir kısmını kaplıyordu ve dans pistinin üzerinde muazzam bir ışıklandırma vardı. Burayı Muggle’ların deyimiyle; bir Disko’ ya dönüştürmüşlerdi. Elvador şaşkınlık içinde masalardan birine geçti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sihir Bakanlığı Alımları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Şifacı Alımları
» Yaratık Alımları
» Profesör Alımları
» Esnaf Alımları
» Büyü Basını Alımları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Avada Kedavra l Harry Potter RPG :: :: Oyuna Hazırlık :: :: Rol Dağılımları :: Yetişkin Seçimleri-
Buraya geçin: